Dolgu deriye zerk edildiği zaman, vücudun kendi hyaluronik asitiyle birleşerek hacim yaratır. Bu hacimle dudakların dolgunlaştırılması, çizgilerin, kırışıklıkların ve yüz kıvrımlarının tedavi edilmesi sağlanmaktadır.
Hızlı ve kolay uygulanmasının yanı sıra görülebilir sonuçların hemen elde edilmesine olanak sağlar. Şeffaf ve renksiz bir jel halinde üretilen hyaluronik asit, derinizin üst kısmına konulunca kendi cilt tonunuzla karışarak bütünlük oluşturur.
İnsanlar yaşlandıkça, derinin altında bulunan kolajen ve elastik lifler kırılmaya ve eskimeye başlar, ayrıca bu liflerin ve hyaluronik asit üretiminin de azalmasıyla kırışıklıklar giderek derinleşir. Bu kırılmalar doğal yaşlanma sürecimizin bir parçası olmakla birlikte, fazla kaş çatma, gözleri kısarak bakma, sigara içme, gülümseme ve diğer yüz mimikleri de kırılmaları artırır, Yüz kırışıklıklarını doldurmak için en geniş çapta kullanılan işlem, hyaluronik asit tedavisidir.
Hyaluronik asit enjeksiyonun yapıldığı alanlar vücudun kendi hyaluronik asit yoğunluğunun azaldığı bölgelerdir. Enjekte edildiği bölgelerde hacim oluşturarak tedavi sağlamaktadır. Sonuçlar yapıldığı anda fark edilir, ancak günden güne ciltle olan uyumu ve enjekte edildiği bölgenin çevresinin de etkilenmesiyle daha da güzel oturur.
Botulinum Toksin tedavisinde olduğu gibi, hyaluronik asit tedavisinden de “öğlen molası” prosedürü olarak söz edilir. Genellikle 20 dakikadan daha az bir süre içinde dolgu uygulaması yapılır. Hyaluronik asit, kendi ince steril enjektörüyle, kırışıklık altındaki bölgeye, dermis içine enjekte edilerek uygulanır. Gereken enjeksiyon sayısı, kırışıklığın derinliğine ve uzunluğuna bağlı olarak değişir. Birkaç adet enjeksiyon gerekebilir. En sık enjeksiyon bölgeleri, dudak-yanak arası nasolabial alanlar, dudak çevreleri ve yüzün orta bölümüdür.
Hyaluronik asit, “bakterilerle ayrışabilen diğer dolgu maddeleri gibi” hayvansal kökenli değildir. Bu dolgu, alerjik reaksiyonları en aza indirgediği gibi, hayvanlara özgü hastalıkların insanlara taşınmasına da engel olmaktadır. Tedavi edilen bölgede birkaç saat süren hafif bir şişme olabilir. Makyajla kolaylıkla kapatılabilecek hafiflikte olan morluklar görülebilir. Alerjik reaksiyonlar çok nadir görülür. Bu reaksiyonlar, enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, kaşınma veya sertlik şeklinde olabilir.
Hyaluronik asit uygulamalarıyla birlikte botulinum toksin uygulaması, vitamin enjeksiyonları, lazer ve ışık tedavileri kombine olarak yapılabilir. Hatta cilt bütünlüğü açısından bu uygulamaların kontrollü ve planlı olarak belli bir yol izlenerek yapılması, sonuçların güzelliği ve kalıcılığı açısından önemlidir.