Erkek çocuklarında penis glansını örten derinin belirli bir şekil ve ölçüde kesilmesi olarak uygulanır. Büyük bir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkemizde sünnet oldukça sık yapılmaktadır. Ancak en sık hangi yaş aralığında yapıldığını net olarak bildiren istatiksel bir bilgi bulunmamaktadır. Yenidoğan döneminde sünnet ettirme geleneklerimiz içerisinde çok fazla bir yer tutmamakla birlikte, ailelerin de istekleri doğrultusunda yenidoğan sünneti yaklaşık %2S gibi bir sıklıkta yapılmaktadır. Tüm dünyadaki erkeklerin ortalama %25'i dinsel, kültürel, tıbbi yada ailevi seçim dolayısıyla sünnet edilmektedirler.
Amerika'da bütün yeni doğanların %60'ı, Güney Kore'de ise %100'e yakını yenidoğan sünneti olmaktadır. Son iki senede çocuklarını sünnet ettiren ailelerle yapılan anket sonuçlarına göre Müslüman bir toplumdan beklenenin aksine, dinsel sebepler yerine çoğunlukla daha hijyenik ve sağlıklı olduğu düşünüldüğü için sünnet istendiği belirtilmiştir.
Sünnetin, infeksiyona neden olabilecek bilinen bir ürolojik anomali olması durumunda koruyucu olabileceği en net olarak kabul edilen sünnet endikasyonudur. Ancak, her 80 yenidoğan sünnetinden sadece bir tanesi idrar yolu enfeksiyonunu engellemektedir ve diğer sünnetin koruyucu olarak kabul edildiği yassı hücreli karsinom ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların düzgün hijyen ve sünnet derisinin temiz suyla iyi temizlenmesiyle giderilebileceği belirtilmektedir. Bu bilgilere dayandırılarak birçok ülkede sünnetin gerekli olup olmadığı tartışılmaktadır.
Sünnetin faydaları halen tartışmalı olmakla birlikte kesin olarak tespit edilmiş olanlar:
• Sünnetli erkek çocuklarında idrar yolu iltihaplanması daha az gözlenir.
• Penis kanseri sadece sünnet olmayan erkeklerde gözlenir.
• Bulaşıcı hastalıklar sünnet olmayan erkeklerde daha sıktır.
• Kadınlarda rahim kanseri riskini azaltır.
Sünnet Ne zaman Yapılmalıdır?
Sünnet genellikle ergenlik çağı öncesi yapılmaktadır. Son zamanlarda yeni doğan (ilk 2 haftalık) bebeklerde cerrahi işlemin kolaylığı, bebekte yara iyleşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın kolaylığı ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir.
Her yaşta sünnet yapılabilmekle beraber 2-4 yaş arası çocuklarda kimlik gelişimi, ben merkeziyetçi ve uyumsuz olmaları nedeniyle zorunlu olmadıkça sünnet yapılmamalıdır.
Sünnet'te prensipler:
Her çocuk yapılacak işlem hakkında bilgilendirilmeli ve bu işlemi kabul edip etmeme hakkına sahip olmalıdır. Sünnette önemli olan, çocuğa yapılacak cerrahi işlemin mümkün olduğunca psikolojik travma oluşturmadan, hijyenik şartlara uygun ve problemsiz yapılmasıdır. Günümüzde sünnetin anatomik, fizyolojik, psikolojik açılardan bilgisi olmayan kişiler tarafından, uygun olmayan yerlerde ve koşullarda yapılmasının kabul edilebilir hiçbir gerekçesi olamaz. Sünnet ne kadar basit görünse de önemli bir cerrahi girişimdir. Bu nedenle sünnet yapılan yer ve aletlerde sterilizasyon, asepsi, antisepsi gibi tanımladığımız mikrop içermeyen ortam sağlanması zorunludur.
Sünnet sonrası neler olabilir?
İşin uzmanı olmayan kişilerce yapılan sünnetlerde oluşabilecek sorunları şu şekilde özetleyebiliriz:
• Kanama
Normal veya kan hastalığı olan çocuklarda uygun olmayan tekniklerle yapılan sünnetlerde yada sünnet sonrası travmayı takiben gözlenir. Normal çocuklarda ikinci bir cerrahi işlem yeterli iken, kan hastalığı olan çocuklarda bazen çok geç kalınabilinir.
• Şekil Bozukluğu
Uygun olmayan teknik yada işin uzmanı olmayan kişilerin yaptığı sünnetlerde gözlenir. Sekil bozukluğu kabul edilebilir sınırlarda yada aile ve çocuğu rahatsız etmeyecek düzeylerde ise adölesan çağına kadar beklenir. Adölesan çağı sonrası şekil bozukluğu azalmamış yada kaybolmamışsa tekrar sünnet gerekir.
• Kalıcı Sakatlık
Aşırı doku kaybı yada koter ile aşırı yanık olmuş ise gözlenir. Çeşitli estetik ameliyatlarla kısmen düzeltilme yapılabilse de fonksiyon kayıpları düzelmez.
• Kötü Nedbe Dokusu
Yara uçları dikilmeyip kendi kendine iyileşmeye bırakılmış çocuklarda gözlenir.
• Enfeksiyon, Bulaşıcı Sarılık:
Özellikle toplu sünnetlerde, asepsi, antisepsi kurallarını bilmeyen kişilerin yaptığı sünnetlerden sonra gözlenir.
• Peygamber Sünneti
İdrar deliğinin daha aşağıda olduğu çocukların sünnet yapılması ile bu çocukların ameliyat şansını kaybetmesi ya da çok daha ciddi bir kaç ameliyat olması gerekebilir.
• Tam Penis Kaybı
Yukarıda görüldüğü gibi bu liste daha da uzayabilmektedir. Sünnet bir ameliyattır ve ameliyat gibi yapılmalıdır. Asla hafife alınmamalıdır, çünkü ürkütücü ve çocuğunuzun hayat boyu taşıyabileceği sorunlar oluşturabilmektedir Sünnet evde, sokakta, düğün salonunda itiş kakış halinde yapılamaz. Önce çocuk, cerrahi girişim öncesi psikolojik olarak hazırlanmalıdır.
Çocuk ile iletişim kurulduktan sonra sünnet derisi özenle çıkarılıp, damarları bağlanıp, yara kendi kendine emilen dikişlerle kapatılmalıdır. Bu şekilde yara iyileşmesi sorunsuz ve daha hızlı olmaktadır. Toplumumuz son yıllarda özellikle medya ve iletişim araçlarının artması ile sünnetin ciddiyetini giderek kavramıştır. Bununla beraber bazı ailelerin, sünnet düğününü en güzel yerde ama esas önemli olması gereken cerrahi işlemi ehliyetsiz kişilerce uygun olmayan şartlarda yaptırılmasının kabul edilebilir bir gerekçesi olamaz.
Kaynak:
Dr.Kağan KOCATEPE Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Dr. Aydın MEVSİM Çocuk Cerrahisi Uzmanı