
Okul, çocuğa akademik beceriler kazandırmasının yanı sıra çocuğun kimlik ve kişilik gelişiminde, özgüven gelişiminde ve sosyalleşmesinde oldukça büyük öneme sahiptir.Okula yeni başlayan çocukların okul ortamındaki ilk deneyimleri, başarı ya da başarısızlıkları; eğitim yaşantılarının sonraki aşamalarına yön vermesi açısından oldukça önemlidir.
Her çocuğun okula başladığında görsel, işitsel, zihinsel, sosyal, duygusal ve davranışsal bir problemi yoksa eğitim alabilecek zihinsel gelişim düzeyine geldikleri düşünülür. Ancak bazı çocuklarda bu hazırlık henüz tamamlanmamıştır. Öğrenmeye yardım eden zihinsel organizasyon bazı bakımlardan yeterli değildir. Okumada, yazmada ve matematikte zorluklar yaşayabilirler. Böyle bir durumda genellikle ilk akla gelen çocuğun gelişim aşamalarıyla ilgili bir sorun olabileceğidir yani ilk önce zekâ düzeylerinden kuşku duyulur.
Başarısızlık ya da düşük başarı durumunda çocuk, aile ve öğretmen bu durumdan olumsuz olarak etkilenir; aileler paniğe kapılır, öğretmen öğretememenin sıkıntısını duyar ve giderek büyüyen bir sorunlar yumağıyla herkes çocuğa yüklenmeye başlar. Sonuçta bu çocuklar, farklı durumlarına ilişkin pek bir şey bilinmediği için evde ve okulda "anlaşılamama" sorunu yaşarlar.
Okulda öğrenmeye ilişkin yaşanan sorunların ve ders başarısızlığının altında pek çok neden bulunmaktadır. Bu nedenler ailesel, çevresel ve kültürel etkenlere, okula ve geçmiş yaşantılara bağlı olabileceği gibi çocuğun yapısal özellikleriyle de ilgili olabilmektedir.
Öğretmenler için hazırlanan bu rehberin, sınıfında özel öğrenme güçlüğü tanısı almış öğrencisi bulunan öğretmenlerin, özel öğrenme güçlüğü ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmasında, öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencisini anlamasında, okul ve sınıf ortamında yapılması gerekenler konusunda ve ailelere yönelik rehberlik çalışmalarında yol gösterici olacağı inancındayız.
Özel Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG) Nedir?
Özel öğrenme güçlüğü; zekâsı normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlerde, yaş, zekâ düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, okuma, matematik ve yazılı anlatımının beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur.
Bu bozukluğun bireyin yapısıyla ilgili olduğu ve merkezi sinir sistemindeki işleyiş bozukluğuna bağlı olduğu varsayılıyor. Ayrıca kendini idare etme, sosyal algılama ve sosyal etkileşim sorunları da birlikte görülebilir.
Özel öğrenme güçlüğü, genel kapsamlı bir terim; çünkü çok sayıda sorunu içermektedir. Okuma sorunları için disleksi (dyslexia), yazı sorunları için disgrafi (disgraphia), matematik sorunları için diskalkuli (dyscalculia) terimleri kullanılıyor ve özel öğrenme güçlüğü bu sorunların tümünü içeriyor.
Özel öğrenme güçlüğü en iyi nasıl açıklanabilir?
Herkes farklıdır. Örneğin iki kişinin boylarının uzunluğu aynı olsa bile, ayakkabı numaraları aynı olmayabilir. Aynı şekilde herkesin beyin işleyişi de aynı olmak zorunda değildir. Çünkü beyindeki sinirler arasındaki bağlantılar herkeste farklıdır. Kişinin bir beceride iyi olması diğer tüm becerilerde de iyi olacağı anlamına gelmemektedir. Okuma ve yazma gibi etkinliklerde bu becerilere dâhildir.
Etkili ve verimli okuma-yazma için, birbirinden farklı birçok beceriye ihtiyaç duyarız. Doğru sesleri çıkartabilme, sesleri ayırt edebilme ve iyi bir hafıza bu becerilerden bazılarıdır. Verimli okuma-yazma için gerekli olan becerilerden herhangi bir tanesinin olması gerektiği seviyede olmaması, özel öğrenme güçlüğü olan bireydeki asıl sorunu oluşturmaktadır.
Özel öğrenme güçlüğünün nedenleri nelerdir?
ÖÖG'nin nedenleri henüz tam olarak bilinmese de, merkezi sinir sistemindeki işleyiş bozukluğuna bağlı olduğu ve yapısal olduğu düşünülmektedir. Kişinin sinir sisteminde sinirlerin birbiriyle olan bağlantısında farklılık olduğu için beynin bilgi kodlamasında bir problem vardır.
Bu nedenle kişi kodlanan bilgiyi geri çağırmada problem yaşar. Kesinlikle zeka geriliği değildir. ÖÖG tanısının konması için bireyin zeka düzeyinin normal sınırlarda ya da normalin üzerinde olması beklenmektedir.
Özel öğrenme güçlüğünde erken tanı ve önlem
Özel öğrenme güçlüğü, her dil ve her ülkedeki çocuklarda görülebilir. Farklı ülkelerdeki pek çok araştırmacı, bir çocuğun özel öğrenme güçlüğü yaşayıp yaşamayacağının 5-6 yaşlarına kadar gelişen belli becerilerinin gözlenmesiyle tahmin edilebileceğini belirtmişledir.
Erken dönem belirtileri neleredir?
* Konuşmanın gecikmesi veya konuşmada yaşanan sıkıntılar (kelimeleri doğru telaffuz edememe, kelime dağarcığının az gelişmiş olması, içe kapanıklık olarak değerlendirilen çok konuşmama)
* Kavram gelişimde yaşanan sıkıntılar (yön kavramları, zıt kavramları, mekânsal kavramları, öncelik-sonralıkla ilgili kavramları algılama ve öğrenmede sıkıntı yaşama),
* Motor gelişimde yaşanan sıkıntılar (öz-bakım becerilerinde zorlanma, el-göz koordinasyonunda zorlanma, motor faaliyetlerde yani emekleme, koşma, zıplama gibi becerilerde zorlanma, düğme ilikleme ve ayakkabı bağcığını bağlamada zorlanma, sakarlık, çizime karşı isteksizlik, kopyalama ve boyamada zayıflık)
* Erken dönemde çocukta, yukarıdaki belirtilerden birkaçı varsa ve bunlar çocuğun sosyal hayata, sosyal çevreye uyumunu zorlaştırıyorsa bu konuda bir uzmanla görüşmek gerekebilir. Çocuğun yaşadığı sıkıntılı alanlara yönelik tespit ve bu alanlarda yapılabilecek bir programla erken önlemler alınabilir.
En çok Okunanlar
Çocuklar İçin
Kadınca Yaşam
Uzman Soru&Cevap Uzmanlarımız »

Sorularınız uzmanlarımız tarafından cevaplanıyor
- Doğumun Başladığını Nasıl Anlarım?
- Menopoz nedir? Sonuçları nelerdir?
- Obezite konusunda merak edilen hususlar
- Bebeğinizin Doğumundan Sonra Yapılacaklar
- Sigarayı Bırakanlara Beslenme Önerileri
- Bebek Bakımında Ailelere Tavsiyeler
Sorularınızı uzmanımıza gönderin »